Emelin ve Motton Nedir ki Yaşamda?

Hikayen nedir, sen kimsin diye soruyordu Semih Yalman onu dinleyen bir salon dolusu üniversite öğrencisine… Uçağa bindin ve ilk kez first class uçayım dedin, tesadüf bu ya…Yanına Warren Buffet oturdu, Adriana Lima oturdu,  belki de hayallerinin erkeği ya da kadını… Sadece merhabalaşıp susacak mısın? yoksa onlara anlatacağın ve yolculuklarına anlam katacak bir hikayen olacak mı?  Ne vaat etmektesin?

O an başımı çevirdim ve salona baktım. Hemen herkes şaşkındı! Büyük olasılıkla tamamına yakını, saçma diye böyle bir hayali hiç kurmamıştı, Haliyle de bir gün onlarla karşılaşırsam kendimi nasıl takdim ederim diye de hiç düşünmemişti. Ancak, Yalman ciddi idi!

Defalarca sordu: Vaadin ne? Hayalin ne? Hikayen ne?

Semih Yalman Koç Üniversitesi

Herkesin bir amacı ya da hikayesi vardı derinlerde bir yerlerde belki ama… Tanımı yoktu o hayallerinin… Zengin olmak, kariyer yapmak, mutlu olmaktı genelin hayali… Ancak altı doldurulamayan laf salatasından başka bir şey değildi ki bu… Ne yapacak da zengin olacak? Nasıl olacak da mutlu olacak… Para ile mi mutlu olacak? Evlenip de mi mutlu olacak? 3 çocuk yapacak da mı mutlu olacak?

Bugün anaokulu çağlarında bir çocuk tanıyorsanız. Lütfen şu soruyu sorun onlara… 4-7 yaş grubuna gidin deyin ki ileride mutlu olmak için ne yapacaksın? Pilot olacağım, Öğretmen olacağım, Mühendis olacağım diyeceklerdir. Ben köpeğimi gezdireceğim diyen de çıkabilir, Spiderman, Superman olup kötülerle savaşacağım diyen de… Yalnız dikkat edin verdikleri mesajı keşfedeceksiniz, ne mi o? “Mutluluğu tanımlamak”

Var mı sizin bir emeliniz bir mottonuz şu hayatta? Hayal kurmadınız mı, hala, yoksa? Ama çocukken kuruyordunuz! Öğretmen olmak istediniz belki… Okulunu okudunuz ama atanamadınız mı?  Sizin için mutluluk öğretmekse, hala öğretemez misiniz? Hadi durmayın,  STK’ları araştırın, kimsesiz çocukların eğitimine bilginizle destek olun, komşunuzun oğluna yardımcı olun…

Eviniz mi olsun istiyorsunuz! Süper! Arabanız mı olsun? Süper! Neden olmasın ki? Hayalin bir Ferrari sahibi olmak mı? İşi gücü bırakıp dünya turuna çıkmak mı? Saçmalıyor muyum yoksa?

Saçmalamak! FinansBank İK direktörü Hakan Alp diyordu ki:

“Ne ilginç bir toplumuz, çocukken icat çıkarma derler, büyürüz bizden inovasyon beklerler, oysa inovasyon saçmalamanın ta kendisidir. Hayatı boyunca kalıplara sokulan bu insanlar nasıl yapacak ki bunu? kaldı ki, kim destek olacak fikirlerine, şunu söyle yapalım dedikleri zaman demeyecekler mi ona - eski köye yeni adet getirme?”

Hayal kurmaktı oysa bugünün dünyasını bizlere sunan… saçmalamaktı yani… 1960’da uzay yolunu izleyenler açılıp kapanan kapılara hayranlıkla bakmıyor muydu? Her birinin ellerinde bir tablet yok muydu? o teknoloji gerçekten de mevcut değildi hayatımızda ama onlar saçmalamasaydı bugün akıllı telefonlarımızdan görüntülü görüşme yapmak mümkün olur muydu?

Demek hayal kurmak önemli! Saçmalamak önemli! ama yeterli mi?

Saruhan Doğan - Finansbank G.M. Yardımcısı

İyi insan olmak nedir peki? Kime iyi insan deriz biz? Çok çalışana mı deriz? Çok anlatana mı? Nasıl somutlaştırıyoruz kafamızda bunu? farkettiniz mi kimleri iyi olarak hatırlıyoruz? Ne demişti Semih hoca? Hikayen ne? Boşuna sölemedi o bunu, çünkü biz hikayesi olanları hatırlıyoruz. Senin bir hikayen var mı peki?

“Çok başarılı bir çalışan olmayabilirsiniz ama ne yapın ne edin daima iyi bir entellektüel insan olun”

dememişydi Finansbank G.M Yardımcısı Saruhan Doğan?

“Kitaplara gömülün demiyorum diyordu, ama aptal kutusuna bakıp da zaman öldürmeyin. Roman okuyun, bırakın hayal dünyanız çalışsın, kitap okumak zor ise Dizi değil Sinema filmi izleyin! izleyin ki anlatacağınız bir şeyler olsun!”

Anlatmak demişken alın size ilginç bir hikaye:

Düşünün ki, Çağla Şıkel ile birlikte podyumda yürüyorsunuz. Fiziğiniz yerinde ve çok ciddi rakamlar kazanıyorsunuz. Öyle ki size verilen bonuslarla bir günde motor alma imkanınız var! Size az sonra bahseceğim kişinin, bu meslek geçici diyerek sokaklarda aynı anda kredi kartı başvurusu topladığını söylesem bana inanır mıydınız? Geleceğe dair bir vizyonu bir hayali olmayan bir insan hiç yapabilir mi bunu? Aklınız kesiyor mu? Hem de aylığı sadece 200 liraya!

Bilhan Bilge - Reklam Ülke Müdürü - Microsoft Türkiye

Bahsi geçen şahıs 15 seneye 10 şirket sığdırmış yani neredeyse her 1.5 senede bir iş değiştirmiş… Çok sık iş değiştirmek sakıncalı diyen, istikrar arayan yönetici ve İK’cılara duyurulur! Madem CV’de kötü durduğunu düşünüyorsunuz, e açıklayın o zaman?Bu adamı niye sürekli yanınıza çağırdınız, çağırıyorsunuz? Ben söyleyeyim mi? Çağırıyorsunuz çünkü çalıştığı şirketlerin hikayesini kendi şirketinize transfer etmek istiyorsunuz!

Kimden mi bahsediyorum? kendi tabiriyle Hayatın sanıldığı kadar da komplike olmadığını çözdüğünü haykıran bir adamdan.. Baktım ki aynı yerde dirsek çürüterek maaşınızjn artması mümkün değil o yüzden ben de bu yolu seçtim diyecek kadar samimi ve dobra birisinden, Microsoft Türkiye Reklam Ülke Müdürü Bilhan Bilge’den bahsediyorum ve soruyorum, Semih Hoca’nın dediği gibi “bir nedeni” “bir öyküsü” olmasaydı 31.10.13’te bizlerle olabilir miydi?

Hayal kurmaya devam edelim… BusinessTrip’13’ün kapanış konuşmasını yaparken hayallerini gerçekleştirmiş bir sporcudan, basketbolu zirvede bırakıp beyzbol’a soyunan ve hayalini gerçekleştiren bir adamdan söz etti, Semih Hoca o gün… M.Jordan’dı o isim, ekrana NBA’deki görüntüleri yansıdı… ve aniden Işıkları Kapattırdı…

İbrahim Kutluay - Semih Yalman

Sordu Salona:

Siz buna hayal mi diyorsunuz? görün bakalım gerçek hayal nasıl olurmuş diyerek seslendi yukarıya doğru:

“Sevgili Dostum” Sahneye gelir misin?

Merdivenlerden koşarak inip sahneye hızla çıkan dev bir adam gördü herkes:

“İbrahim Kutluay”

Annesi onun okuyup adam olmasını istediği günlerde, o top peşinde koşturuyordu. Futbol oynuyordu ama o basketbol’u da denemek istedi… Defalarca topunu alıp kaçırdı mahallenin büyük abileri… Üstelik Basketten hiç anlamıyordu ve düpedüz yeteneksizdi. Ancak içten içten de sevmişti hani… Tesadüfen seçildiği Fenerbahçe takımı onun için dönüm noktası olmuştu. Koç takıma 12 kişi almıştı ama zaten etrafında bir 13. yoktu o gün! Madem girdim o zaman üstüne gitmeliyim dedi ve çok çalıştı, gece gündüz… ve hep hayal kurdu 13-15 yaşlarında pencereden aşağıdaki basket potasına bakarken… Semih Hoca sordu “Ne hayal ediyordun İbrahim”?

-NBA’de oynadığımı ve etrafımdaki seyircilerin tezahüratlarını hayal ediyordum-

***

Hasan Vatan - Vatan Computer

Biraz başa sarıyorum… Saçmalıyor muyum yoksa demiştim ya hani? işte evse ev ferrari ise ferrari… olanaksız mı görünüyor? Hasan Vatan kendi demedi mi millet beni para basar sanırken, ben aslında hayallerimin peşinden koşuyordum diye? Hatır lıyor musunuz nasıl bir Ferrari’ye sahip olmuştu… Hani sunumunun başında kızlarla birlikte ferrari ile çekildiği bir fotoğraf vardı ya, işte o da onun hayali idi… Bir ferrariye para vermeden nasıl sahip olunurun hayalini kuruyordu o da… Sordu tedarikçinin birine ne kadar satarsam memnun olursun? 25.000 kalem dediydi yetkili, dedi ki peki 50.000 satarsam? bana ferrari alır mısın? Sonuç ortada değil mi?

Ya dünya turu? cebine 5 kuruş para koymadan Hacca gitmek üzere yola çıkan birini tanıdım ben Kurban Bayramı Arefesinde… Adam Özbekistan’dan kalkmış ve en az 5 ülkeyi gezerek ve sadece yürüyerek gelmiş Türkiye’ye! Evet Evet! Yürüyerek! Muhammed abi… Bir dostumu Almanya’ya yollarken ikimizin de dikkatini çekti… Atatürk Havalimanına kamp kurmuştu adeta, bizi gördü termosundan çay ikram etti… Biz sormadan anlattı o da hikayesini

“8 aydır yürüyorum. Türkiye’ye geldiğimde önce Trabzon’a uğradım. Bana yemek verdiler iş verdiler. Cebime para koydular İstanbul’a geldim. Sultanahmettekiler de uçak biletimi aldılar. Yarın Gidiyorum hacca!”

Keşke dedim bu adamla bir fotoğrafım olsaydı. Adam hayal etmişti ve gerçekten istemişti.  İnsan soramadan edemiyor, Para gerekli miydi gerçekten şimdi?

***

Bu arada bu makale BusinessTrip’e katılan 14 Büyük Şirketin biz gençlere vaat ettikleri hakkında bir makale olacaktı ama ben hayalleri anlatmayı seçtim bu yazımda…

BusinessTrip’13 - Gönül Sevgi Oditoryumu

Ancak yine de kısaca değineyim:

BusinessTrip, Koç Ünivesitesi İşletme Kulubü bünyesinde ve büyük firmaların öncülüğünde, ortalama 2000 başvuru alan ve senede 2 defa (Güz, İlkbahar) düzenlenen bir etkinlik… Etkinliğe katılmak için kariyer.net üzerinden ilan açıp CV elemesine göre katılımcı topluyorlar. Bu seneki 200 kişiyi 1000 kişi arasından Finansbank seçmiş örneğin… Vodafone’dan Unilever’e, Dört Büyük Denetim firmasından Microsoft’a kadar, üst düzey konuşmacılarla geçen, içerisinde gençliğin dinamizmi de barındıran bir kaynaşım platformu, BusinessTrip.

Yazımı noktalarken,  organizasyonda ciddi bir rol üstlenen İşletme Kulübü ile Semih Yalman’a, ve elbette ki cana yakın tavırlarıyla bizim grupla ilgilenen sevgili mentorumuz Selen Seren Uslu’ya ayrıca teşekkür etmek isterim. İyi ki varsınız 🙂

Ha unutmadan,

Ya benim hayalim ne miydi peki? Herkes beni izlerken sahneye çıkıp basit bir fotoğraf çekilmekti, o kadar…

Ve bu Hayalimi Gerçekleştirmeme olanak sağlayan

“Microsoft Ülke Reklam Müdürü Sn. Bilhan Bilge’ye” de

bu vesile ile ayrıca teşekkür etmeden geçemeyeceğim elbette…

Peki niye mi yaptım bunu?  İleride anlatabilecek ve insanlara anlattırabilecek benim de bir hikayem olsun diye 🙂

Şimdi düşündün mü peki yanına Warren Buffet ya da Adriana Lima oturunca neler diyeceksin?

Sahi Senin “Emelin ve Motton nedir ki Yaşamda?

Emrah BAYILDIRAN

P.s: Semih Yalman “FunDream’s in kurucu üyesi ve en büyük destekçilerinden… N11.com’un desteğini alarak Üniversite üniversite gezip gençlerin hayallerini gerçekleştirmek üzere çalışmalara başlamışlar bile… Eğer gerçekten bir hayaliniz varsa, gerçek olmasını istediğiniz…

Ne duruyorsunuz Detaylı bilgi için ziyaret edin 🙂 “http://fundreams.org/

Kaynak: Koç Üniversitesi BusinessTrip’13

5 Responses to Emelin ve Motton Nedir ki Yaşamda?

  1. Caner diyor ki:

    Emrah harika bir yazı 😉 yüreğine sağlık

  2. emny diyor ki:

    Teşekkür ederim Caner, öz fikir aslında basit özetlersek:
    “önce hayal et, sonra iste, vazgeçme ve bırak gerçek olsun”

  3. emny diyor ki:

    Semih Yalman:

  4. Esra diyor ki:

    Biraz geç keşfettiğim bir blog oldu ama kalemine sağlık Emrah. Şu an ki psikolojime uygun öyle bir noktaya değişmişsin ki; ” mutluluk bizim için öğretmekse hala öğretemez miyiz”… Tebrik ederim arkadaşım

  5. büşra diyor ki:

    Bu hayatta herkesin bir hikayesi olmalı bence :))
    yüreğine sağlık emeğine sağlık … çok güzel yazı olmuş .. Benim durumumla ilgili olup bana onerdigin içinde çok sevindim . :))

Bir Cevap Yazın

Follow @emrahbayildiran