Esasımız Medya, Niyetimiz Yönlendirmek

Zor bir tercih yapmam gerekti geçtiğimiz günlerde… 15-26 Temmuz 2013’de 4.sünün gerçekleştirileceğini öğrendiğim Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Reklam Yaz Kampına mı katılmalıydım? Yoksa aynı tarih aralığında Kaş-Kalkan bölgesinde tatile mi çıkmalıydım? Makul olan Deniz ve kum muydu yoksa Temmuz sıcağında bir amfiye kapanıp peşi sıra ders dinlemek mi?

Ben bu soruların cevabını kendimce vermeye çalışırken Atıf hocanın asistanı Yağmur hanımdan mesaj geldi:

- “Tebrikler, BAU 2013 Reklam Yaz Kampı Bursunu kazanmış bulunuyorsunuz. Pazartesi’den itibaren Beşiktaş kampüsümüze sizi bekliyoruz.

Nitekim Pazartesi sabahı elimde bir valiz vardı. Vardı ama, istikamet, Güneye değil Kuzeye doğruydu 🙂 Derken iki haftamı geçireceğim BAU Beşiktaş kampüsüne teşrif ettim.

İlk Haftadan Kısa Kısa

1. gün

Reklamcılık Kampı-4, Yıldız Holding Kurumsal İletişim Müdürü, Zuhal Şeker Tucker’ın açılış konuşmasıyla başladı. Ankara Üniversitesi Siyasi Bilimler Mezunu olan Tucker, “Ne yapacağımdan emin değildim ama Ankara’da yaşamak istemediğimi biliyordum” diyerek söze girdi. Türkiye’de çeşitli sektörlerde deneyim kazanarak belirli bir statüye kavuştuğunu ama her zaman bir şeylerin kendisi için eksik kaldığından bahseden İletişimci, mevcut kariyerini ve birikimini riske ederek Londra’ya yerleştiğini anlattı. Hayallerini gerçekleştirebilmek adına Londra’da Reklam ve Pazarlama iletişimi üzerine bir programa kaydolan, parası bittiğinde kasiyerlik dahi yapan Tucker, yurda döndüğünde, pek çok kurumsal firmanın kendisine cazip tekliflerle geldiğini söyledi. Kendisini dinleyenlere, “hayatınız için cesur kararlar almaktan korkmayın” şeklinde seslenen deneyimli uzman, salondan büyük bir alkış aldı.

Aynı günün ikinci konuşmacısı Yıldız Holding Perakende Bşk. Mustafa Serdengeçti idi. Perakendecilik alanındaki deneyimlerini paylaşan Serdengeçti’nin beni en çok etkileyen sözleri “Tüketici davranışlarını artık çok iyi tahmin edebiliyoruz, çünkü nöro marketing’i kullanmayı yavaş yavaş öğreniyoruz” oldu. Yani, Müşteri kapıdan girdiği anda hangi market rafından alışveriş yapılacağını, hangi rafların yalnızca demonstrasyon olarak kullanılacağını bilebiliyoruz demek isteyen Serdengeçti, alışverişe çıkanların ne için daima hesapladıklarından daha fazla harcadığını bir anlamda itiraf etmiş bulundu 🙂 O an bilimden gerçekten korktuğumu hissettim, insanlar para harcasın diye yapılanlara bak kardeşim 🙂

Öğleden sonranın önemli konuklarından Coca Cola Kıdemli Marka Müdürü, Banu Karakullukçu ise çalıştığı kurumun kısa tarihçesinin yanı sıra nasıl love mark olmayı, yani tüketicinin kalbine nasıl seslenmeyi başardıklarını çarpıcı örneklerle anlattı. Mesela; şişman, beyaz sakallı, kırmızı kıyafet giyen, kırmızı şapkalı, noel baba figürünün aslında ısmarlama üzerine Coca Cola tarafından  1931 yılında Haddon Sundblum’a çizdirildiğini bilmem biliyor muydunuz? Pek bilinmeyen başka bir olay ise Coca Cola’nın uzaya çıkarılan ve astronotlar tarafından tüketilen ilk içecek oluşuymuş… Sene 1985!

2.3.4.5. Günler

İkinci gün ilk saat Ali Atıf Hocanındı. İletişim ve Reklam dünyasını eğlenceli bir üslupla değerlendiren Atıf Hoca, TV’de sergilediği performansın bir benzerini de Türkan Şoray amfisinde gerçekleştirdi. İnanın ekranda gördüğünüz gibi kıpır kıpır enerji dolu bir insan Atıf hoca… Ha, böyle söylüyorum diye kendisini kolay biri de sanmayın sakın, disiplinli ve otoriter özelliklerini de bizzat bize zaman zaman hissettirmedi değil hani 🙂

Hulusi Derici - M.A.R.K.A Ajansı, Başkan

İkinci günün bombası M.A.R.K.A ajansının sahibi Hulusi Dericiydi. Küçüklükten bu yana kafamızın safsatalarla doldurulduğunu söyleyen Derici. Basit düşünmenin öneminden bahsetti.

Anlatamadım mı? O zaman şu örneği bi zahmet inceleyin ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız:

Kinetik, eksenel dönme halinde olan sert bileşimli kitle, küçük yeşil bitkileri bünyesinde tutmaz”

Kendi tabiriyle, uzmanlara yönelik bir anlatım rahatsızlığının en somut göstergesi olan, bu yukarıdaki ifade aslında şunu demek istiyor 🙂

“Yuvarlanan Taş Yosun Tutmaz”

Daha basit ama daha anlaşılır olduğu sizce de aşikar değil mi???

Günün önemli konuşmacılarından biri de kuşkusuz Yıldız Holding YK üyesi Ali Ülker’di. Ali Ülker daha en başından sempatik ve cana yakın tavırlarıyla dinleyicilerin kalbini kazanmayı bildi. O kadar mütavizi bir adamdı ki, tüm açık sözlülüğü ile daha geçenlerde bir iftar programına yetişmek üzere metrobüs kullandığından felan bahsetti. Evet ciddi ciddi sıraya da girmiş ve jeton almış! İnsan inanmakta zorlanıyor tabii 🙂

ALi Bey’e herkesin merak ettiği o soruyu, yani MetroSİKLET’in bir pazarlama hilesi mi yoksa gerçek bir buluş mu olduğunu sordum. Ve ilk ağızdan doğruluğunu da teyit etmiş oldum. Hiç bana çikolata ile de motosiklet mi çalışır demeyin… Çalışıyormuş, çalışmasına ama benzinden 5 kat daha masraflı oluyormuş. -eee o kadar da olcek!

Havas Reklam Ajansı CEO’su Erol Batislam, hayatının başarısızlıklarla dolu olduğundan söz etti. Rahat birisi olarak kendini nitelendiren Batislam, kendisinden mühendislik yahut doktorluk gibi programlar beklenirken Gazi Üni. İşletmeyi kazanmasını dahi bir mucize olarak gördüğünü anlattı. Nitekim, okulu bitiremeyen ve ayrılan Erol Batislam, bir süre boş gezdikten sonra yeniden sınavlara hazırlandığını söylerken ekledi - Bilin bakalım, ikinci kez girdiğim sınavda, korkumdan neresini yazdım? Gazi İşletme!!!

ODTÜ mezunu olan ve stabil bir kariyere sahip eşi sayesinde, biraz daha akıllanmak zorunda kaldığını itiraf eden Stratejist ve Marka Uzmanı; hayatının en komik senesini 1998-1999 döneminde yaşadığını anlattı. Bu dönemde Fransa’ya yerleşen çiftin ev işlerini bilim bakalım kim üstlenmek durumunda kalmış?

Doç. Dr. Kemal Suher, Bahçeşehir Üniversitesi

Üçüncü ve beşinci günlerin öne çıkan ismi bana göre BAU öğretim üyelerinden Prof. Dr. Kemal Suher’di. Stratejik Planlama ve Medya Satın Almaya yönelik dersler veren Suher. Öğrencilerin çok korktuğu analitik düşünce yeteneği gerektiren o karmaşık problemlerin aslında ne kadar kolaylıkla çözülebileceğinden bahsetti. Özellikle; OTS, GRP, Rating, Share ve Reach gibi konuları en yalın haliyle anlatan hocamıza, Medya Satın Alma dersimi kazasız belasız vermeye çalışırken neredeydiniz demek istedim. Öyle ya CC yi zoraki düşüren ben en azından BB getirebilirdim 🙁

BAU’da öğrencilere aktarılan program o kadar yoğundu ki, edindiğim izlenimleri sadeleştirmek ve satırlara aktarmak ciddi anlamda zor bir iş benim için… O yüzden teker teker her konuşmacıyı sayamasam da dünyanın en büyük Reklam Ajanslarından biri olan Publicis Group’a ait VİVAKİ Ajans’ın özel eğitim programından bahsetmeden ilk haftayı kapatamayacağım.

Özlem Ermert - Starcom MediaVest-Vivaki, İK Direktörü

Bizzat Vivaki Ajans ve Starcom Media West Group(SMG) çalışanlarının gelerek sunduğu seminerler dizisinde özetle; Medya Satın Alma şirketlerinin amacından ve yapısından bahsedildi. Bu alanda çalışan şirketlerin hangi departmanlara sahip olduğu ve kariyer basamaklarının nasıl oluşturulduğu anlatıldı. Brief Nasıl Alınır? Markalı İçerik (Branded Content) nedir? ROI* nedir? Offline içerik nedir? gibi sorulara eğitimlerle yanıt verilmeye çalışıldı.

VİVAKİ’ye ait içerik dizisinin sonunda X,Y ve Z kuşaklarına ait görüşlerini bizimle paylaşan SMG İK direktörü Özlem Ermert; ayrıca nitelikli bir özgeçmişin ne şekilde hazırlanması gerektiğine dair çeşitli ipuçlarından da bahsetti. Görüşmeye çağrılan adayların ne yapıp ne yapmaması gerektiğine dair değerlendirmelerde de bulunan Ermert, tarafımdan gelen bir soru üzerine de sektörde uygulanan giriş ve orta kademe ücretlerine dair bilgiler vermekten kaçınmadı.

Ve İkinci Hafta…

15 senelik bir gazetecilik geçmişine sahip olan Engin Gedik… Hayatımızı kolaylaştıran teknolojinin, dikkat edilmediği takdirde WOM** etkisiyle başınıza ne gibi problemleri açabileceğinden bahsetti. Konuşmasının büyük çoğunluğunu yaşanmış iletişim kazalarına ayıran Gedik’in verdiği örnekler arasında, Kanadalı bir müzisyenin 2008 senesinde yaptığı bir uçuş sırasında, gitarının kırılması yer aldı. Müşteri hizmetleriyle temasa geçerek zararının tazmin edilmesini talep eden müzisyen bu girişimlerinden bir sonuç alamayınca, arkadaşlarıyla protest bir şarkı besteleyerek bunu youtube’a koyuyor…”United Breaks Guitar (United Gitarlarınızı Kırar) isimli şarkısı bugüne değin 13 Milyondan fazla kez izlenince, amacına farklı bir yol izleyerek ulaşmış oluyor. Firmanın kaybettiği itibarı varın siz düşünün!

Engin Gedik - Turkcell Kurumsal İletişim Müdürü

Peki Turkcell’de hiç iletişim kazası yaşanmamış mı? Dünyaca ünlü firmaların yaşadığı aksilikler bitince, çuvaldızı kendilerine de batıran Gedik… Çalışanlarından birinin dikkatsizliği sebebi ile 25 Eylül 2012’de yaşadıkları bir olaydan bahsederek olay sonrası gerekli dersleri nasıl çıkardıklarından bahsetti. Söz konusu tarihte Turkcell abonelerine talihsiz bir mesaj gönderiyor:

“Neşet Ertaş’ı anıyoruz. Neredesin Sen şarkısını Çalarken Dinlet yapmak 1 TL”

Sosyal Medya’da tepki çığ gibi büyüyünce, nedenini araştıran Turkcell, bir yanlışlık sonucu 10.000 kadar abonesine bu mesajı gönderdiğini fark ediyor. Kriz masasını derhal toplayan iletişim firmasının kamuoyu ile paylaştığı özür mesajı ise şöyle:

TURKCELL ?@Turkcell Bugün kaybettiğimiz halk ozanımız Neşet Ertaş ile ilgili ÇalarkenDinlet servisi tarafından gönderilen SMS için özür dileriz.

TURKCELL ?@Turkcell Bu hatanın hızla düzeltilmesi için çalışıyoruz. SMS’i cevaplayarak ÇalarkenDinlet’i kullananlardan hiçbir ücret alınmamaktadır.

İkinci haftanın önemli isimlerinden Leo Burnett Kreatif Direktörü Emrah AKAY’ın Reklam sektörüne adım atması ise hayli ilginç bir hikaye… Kara Harp Okulu çıkışlı Akay, mezuniyetinin sonrasında bir süre silahlı kuvvetlere subay olarak hizmet verse de içindeki sesi dinleyerek ordudan ayrılmaya karar veriyor. Dediğine göre hiçte kolay olarak geçmeyen bu sürecin ardından, şanslıydım ki reklam sektörünün duayenlerinden olan abim, Oğuzhan Akay, bana çok destek oldu diyor.

Emrah Akay - Leo Burnett, Kreatif Direktör

Meslekte geçirdiği 15 senenin ardından çalışan tipolojileri hakkında epey bir görüş sahibi olan AKAY’ın hiçbir yerde bulamayacağınız gözlemleri ise şöyle:

1-) Yetenekli-Çalışkan (Sektörün ihtiyaç duyduğu gerçek insan kaynağı, ne yazık ki sayıları oldukça az ve var olanlarda, kapanın elinde kalıyor. -SUPER)

2-) Yetenekli-Tembel (Kendilerine Yazık ediyorlar)

3-) Yeteneksiz-Tembel (Olsa da olur, Olmasa da)

4-) Yetenekli-Çalışkan (En Tehlikeli kesim, hatta bazı ülkelerin başına da tarihte bolca geçen tiplerdir bunlar, siz ne olduğunu anlamadan sizi ele geçirebilirler, aman dikkat!!!)

Atölye Çalışması ve Sertifika Töreni

30’dan fazla konuşmacının iştirakiyle bir hayli eğlenceli ve bilgilendirici geçen Reklam Yaz Kampının son iki günü ise Atölye çalışmalarına ayrılmıştı. 50 kadar öğrenci danışmanlar gözetiminde gruplara bölündü. Verilen brief doğrultusunda, bir kadın güzellik firmasına ait sir ağda ürünlerinin pazar payını arttırmak üzere 360° reklam kampanyası hazırlanması katılımcılara tebliğ edildi.

Şanslıydım ki çok iyi bir gruba düştüm. Kampanya sunuculuğunu üstlenen Oğuzhan, geçtiğimiz günlerde Ülker firmasının açtığı bir reklam yarışmasında grubuyla dereceye girmiş bir isimdi. Power Point sunularını elindeki formatlara göre hazırlayan Aziz, Ajans tecrübesine sahip bir arkadaşımızdı. Göksenin ise BAU’da hem okuyup hem çalıştığı için, adeta, lojistik konusunda ihtiyacımız olan her kontağa ulaşabileceğimiz bir anahtardı. Geriye kalan üç isim, Ben, Görkem ve Elif ise kampanyanın araştırma-geliştirme fonksiyonları hususunda arkadaşlarımıza destek olduk. Örneğin, bir radyo spotu hazırlamamız gerekiyordu ve bunun seslendirmesini ben üstlenirken, alt fon müziğini ise Görkem besteledi. Elif’de çektiğimiz bir reklam filminin kameramanlığını üstlendi 🙂

Bahçeşehir Üniversitesi Reklam Yaz Kampı 4, Sertifika Töreni, 26.07.2013

Dedim ya şanslı bir gruba denk geldim, jüri üyelerimize kampanya fikrini beğendirmeyi başararak, birinciliği başka bir grupla paylaştık… Tesadüfe bakın ki, şampiyonluğu paylaştığımız arkadaşlarımız da, kampanya danışmanlığımızı üstlenen Şafak Şahin’in grubuydu 🙂 Hayır hayır, herhangi bir katakulli, ya da hocamızın grubuna iltimas geçilme durumu yok, oylamalar tamamen bağımsız bir kurul tarafından gerçekleştirildi. Demek ki, hocamız bizleri iyi hazırlamış. Gracias Şafak hoca :)))

Sertifikalar BAU çatısında boğaza karşı hafif atıştırmalıklar eşliğinde teslim edilirken, Ali Atıf Bir, birinci olanları köşedeki cafeye götüreceğini açıkladı. Bu arada Ali Atıf hocanın bir şeyler ısmarlarım deyipte ısmarlamadığı bir ödül mezarlığı varmış, bunu öğrendik boğazın kıyısındaki cafede sohbetimize devam ederken… Bizlere yaklaşık yarım saatini ayırıp daha sonra grup üyeleriyle bizi baş başa bırakan Atıf hoca’dan yaz kampı fikrinin nasıl doğduğunu öğrendik… Seneye kamp içeriğini tamamen değiştirmeyi ve dijitale daha fazla ağırlık vererek farklı bir format uygulayacaklarını kaydeden Atıf hoca, bir anlamda geleneksel içeriğe haiz son mezunların bizler olduğunu söyledi.

Sözlerimi bağlarken unutulmaz bir iki hafta geçirdiğimi, kafamdaki teorik bilgilerin büyük bir kısmına cevapları nihayet bulduğumu söylemek isterim.  Ali Atıf Bir’in Reklam Vakfı bünyesinde başlatıp günümüzde BAU çatısı altında devam ettirdiği programdan mezun olan pek çok kişinin bugün sayılı ajanslarda staj ve çalışma şansı kazandığını da ayrıca belirtmem gerekiyor.

Eğer ki reklam ve iletişim dünyası ilginizi çekiyor ve yönlendirilenlerden değil de, yönlendirenlerden biri olmak istiyorsanız, eğitiminiz hangi disiplinden olursa olsun her sene Temmuz ayı ortalarına doğru düzenlenen bu yararlı programı kesinlikle kaçırmayın derim.

Son Söz:

Ali Atıf  ve Haluk Gürgen hocamızın dediği gibi:

“Muhtemelen iki haftada, reklamcı yahut bir iletişimci olamaz ama pekala sektöre dair farkındalığınızı arttırabilirsiniz”

**WOM: word of mouth : bir olayın kulaktan kulağa yayılıp duyulması durumu

* ROI: return of investment : yapılan yatırımın geri dönüşü

3 Responses to Esasımız Medya, Niyetimiz Yönlendirmek

  1. ipek diyor ki:

    Size nasıl ulasabilirim?

  2. emny diyor ki:

    Merhaba İpek hnm, bırakmış olduğunuz e-posta’dan size döneceğim.

  3. ipek diyor ki:

    Cok guzel ve bilgilendirici bir yazı ,teşekkürler

Bir Cevap Yazın

Follow @emrahbayildiran